Kolej Futbolunda Yeni Dönem: SEC Komisyoneri Greg Sankey, 12 Takımlı Playoff Zaferini ve Perde Arkasını Anlattı

## Amerikan Kolej Futbolu'nda Güç Dengeleri Değişiyor: SEC'in Playoff Ajandası Amerika Birleşik Devletleri'nin en popüler ve ekonomik olarak en güçlü spor organizasyonlarından biri olan kolej futbolu, tarihi bir dönüm noktasından geçiyor. Yıllardır süregelen ve şampiyonu belirleyen dört takımlı Playoff (CFP) formatının 2024 sezonuyla birlikte 12 takıma genişletilmesi kararı, sporun geleceğini şekillendirecek yeni bir tartışmayı alevlendirdi: 2026 ve sonrası için ideal format ne olmalı? Bu sorunun merkezinde ise, şüphesiz kolej futbolunun en dominant konferansı olan Southeastern Conference (SEC) ve onun güçlü komisyoneri Greg Sankey bulunuyor. Sankey'in geçtiğimiz günlerde New York'ta düzenlenen Associated Press Spor Editörleri toplantısında yaptığı açıklamalar, sadece bir fikir beyanı değil, aynı zamanda SEC'in masadaki gücünü ve pazarlık pozisyonunu ortaya koyan stratejik bir manifesto niteliği taşıyor. Sankey, kolej futbolu yöneticilerinin 14 takımlı bir playoff formatı üzerinde çalıştığı bir dönemde, bu genişlemenin her ne pahasına olursa olsun gerçekleşmeyeceğinin altını çizdi. Onun mesajı netti: SEC'in çıkarları ve gücü tanınmadan atılacak adımlar, konferansın desteğini alamayacak ve hatta mevcut yapının korunmasıyla sonuçlanabilecekti. Bu açıklamalar, kolej futbolunun perde arkasında dönen ve milyarlarca dolarlık yayın hakları, prestij ve şampiyonluklarla örülü güç savaşının en somut yansıması oldu. ## Playoff Sisteminin Evrimi ve SEC'in Yükselişi Amerikan kolej futbolunun şampiyonunu belirleme süreci her zaman tartışmalı olmuştur. Onlarca yıl boyunca kullanılan ve anketlere dayalı sistemlerin ardından, 2000'li yıllarda Bowl Championship Series (BCS) adı verilen ve bilgisayar algoritmaları ile insan oylarını birleştiren karmaşık bir yapıya geçildi. Ancak BCS de sık sık en iyi iki takımı seçmedeki başarısızlığı nedeniyle eleştirildi. Bu eleştirilerin sonucunda, 2014 yılında, bir komite tarafından seçilen en iyi dört takımın yarı final ve final maçlarıyla şampiyonu belirlediği College Football Playoff (CFP) sistemine geçiş yapıldı. Bu on yıllık süreçte SEC, CFP'nin mutlak hakimi oldu. Alabama, Georgia ve LSU gibi takımlar bu dönemde toplam yedi ulusal şampiyonluk kazanarak konferansın sahadaki ezici üstünlüğünü kanıtladı. Bu başarı, rekor kıran televizyon anlaşmalarıyla (özellikle ESPN ile yapılan milyarlarca dolarlık sözleşme) birleşince, SEC'i ekonomik ve politik olarak kolej sporlarının en güçlü aktörü haline getirdi. Konferans, Teksas (Texas) ve Oklahoma gibi iki dev programı da bünyesine katarak bu gücünü daha da perçinledi. Artık 16 takımlı bir süper konferans olan SEC, pastadan en büyük payı almakta ve oyunun kurallarını belirlemekte ne kadar kararlı olduğunu her fırsatta gösteriyor. ## 12 Takımlı Geçiş ve 14 Takımlı Belirsizlik Uzun tartışmaların ardından, 2024 sezonundan itibaren CFP'nin 12 takıma genişletilmesine karar verildi. Bu yeni format, en yüksek sıralamaya sahip altı konferans şampiyonuna otomatik katılım hakkı tanırken, geri kalan altı kontenjanı ise sıralamadaki en iyi diğer takımlara (at-large) ayırıyor. Bu model, daha fazla takıma şampiyonluk şansı tanıyarak rekabeti artırmayı hedefliyordu. Ancak bu anlaşma sadece 2024 ve 2025 sezonları için geçerli. 2026'dan itibaren geçerli olacak yeni format için pazarlıklar şimdiden kızışmış durumda. Masadaki en popüler önerilerden biri, playoff'u 14 takıma çıkarmak. Tartışmaların kilitlendiği nokta ise bu 14 takımın nasıl seçileceği. Bazı modeller, SEC ve Big Ten gibi en güçlü iki konferansın şampiyonlarına direkt üst turdan başlama hakkı vermeyi veya daha fazla otomatik katılım hakkı tanımayı öneriyor. Greg Sankey'nin itirazı da tam bu noktada başlıyor. Sankey, yaptığı açıklamalarda, diğer konferans şampiyonlarına otomatik katılım hakkı verilmesine sıcak bakmadığını ima etti. Ona göre, playoff en iyi takımlardan oluşmalı ve bu takımların büyük çoğunluğu zaten SEC'de bulunuyor. Sankey, "Geçmişe bakıp 12 takımlı playoff olsaydı ne olurdu diye simülasyonlar yaptık. Sonuçlar, en iyi takımların zaten sisteme bir şekilde dahil olduğunu gösteriyor," diyerek, otomatik katılım haklarının playoff'un kalitesini düşürebileceğini savundu. Bu, özünde şu anlama geliyor: SEC, playoff'ta daha fazla "at-large" kontenjanı istiyor, çünkü bu kontenjanların büyük olasılıkla sıralamada yüksekte yer alan SEC takımlarına gideceğini biliyor. Örneğin, bir sezonda şampiyon olamayan ama ulusal sıralamada ilk 10'da yer alan üç veya dört SEC takımının tamamının playoff'a dahil edilmesini arzuluyor. ## Güç Gösterisi ve Geleceğe Dair Senaryolar Greg Sankey'nin bu duruşu, birkaç yıl önce ACC, Big Ten ve Pac-12 konferansları arasında kurulan ancak SEC'in Teksas ve Oklahoma hamlesiyle çöken "The Alliance" (İttifak) girişimine de bir gönderme niteliği taşıyor. Sankey, o dönemde diğer konferansların SEC'i dışlayarak kendi aralarında bir yapı kurma çabasını unutmuş değil. Şimdi, Pac-12 konferansının dağılması ve güç dengelerinin tamamen değişmesiyle birlikte, Sankey adeta "Artık kuralları biz koyarız" mesajını veriyor. Sankey, "12 takımlı formata ulaşmak için çok çaba sarf ettik. Eğer 14 takım konusunda bir uzlaşıya varamazsak, ben 12 takımla devam etmekten veya hatta farklı bir model düşünmekten memnuniyet duyarım," diyerek rest çekti. Bu, diğer konferanslara yönelik açık bir tehdit. Ya SEC'in taleplerini karşılayan bir genişleme modeli bulunur ya da SEC, mevcut sistemin devamını sağlayarak veya kendi çıkarlarına en uygun başka bir yolu seçerek masadan kalkabilir. Bu durum, Amerikan kolej futbolunu iki ana senaryoyla karşı karşıya bırakıyor. Birincisi, SEC ve Big Ten'in (kendi içinde USC, UCLA, Oregon gibi devleri barındıran diğer süper konferans) diğer konferansları büyük ölçüde dışlayarak kendi playoff sistemlerini kurmaları. Bu, sporun tamamen ikiye bölünmesi ve bir "Süper Lig" oluşumu anlamına gelebilir. İkincisi ise, diğer konferansların (ACC ve Big 12 gibi) SEC ve Big Ten'in gücünü kabul ederek, onlara daha fazla imtiyaz tanıyan bir 14 takımlı modele razı olmaları. Bu da "zenginlerin daha zengin, fakirlerin daha fakir olduğu" bir yapıyı kalıcı hale getirecektir. Sonuç olarak, Greg Sankey'nin sözleri, Amerikan kolej futbolunun sadece bir spor müsabakası olmadığını, aynı zamanda devasa bir endüstri ve acımasız bir güç mücadelesi arenası olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Önümüzdeki birkaç yıl içinde verilecek kararlar, sadece şampiyonun nasıl belirleneceğini değil, aynı zamanda yüzlerce üniversitenin ve on binlerce sporcu-öğrencinin kaderini de tayin edecek. Ve bu mücadelenin merkezinde, imparatorluğunu korumak ve genişletmek için her türlü stratejik hamleyi yapmaya hazır olan SEC yer alıyor.