Tarihi Gecede Aslanlar Kükredi: İngiltere, İsveç'i Sahadan Silerek EURO 2022 Finaline Yükseldi
Back to All News
Tarihi Gecede Aslanlar Kükredi: İngiltere, İsveç'i Sahadan Silerek EURO 2022 Finaline Yükseldi
Spor Yarışması Haberler
3 min read

Tarihi Gecede Aslanlar Kükredi: İngiltere, İsveç'i Sahadan Silerek EURO 2022 Finaline Yükseldi

## Aslanların Kükrediği Gece: İngiltere, İsveç'i Sahadan Silerek Finale Yürüdü 26 Temmuz 2022 akşamı, Sheffield'daki Bramall Lane Stadyumu, sadece bir futbol maçına değil, bir ulusun umutlarının ve kadın futbolunun geleceğinin şekillendiği tarihi bir ana tanıklık ediyordu. Ev sahibi İngiltere, UEFA Kadınlar Euro 2022 yarı finalinde, turnuvanın en güçlü favorilerinden ve dünya sıralamasının iki numarası İsveç ile karşı karşıya geldi. Kağıt üzerinde denk güçlerin mücadelesi olarak görünen maç, İngilizlerin futbol tarihine altın harflerle yazılacak, 4-0'lık ezici bir zaferiyle sonuçlandı. Bu sadece bir galibiyet değil, aynı zamanda turnuvanın şampiyonluk kupasına uzanan yolda atılmış en güçlü ve en kararlı adımdı. Maçın ilk düdüğüyle birlikte beklentiler doğrultusunda İsveç, tecrübesi ve fiziksel gücüyle oyuna ağırlığını koymaya çalıştı. Özellikle ilk yirmi dakikada İngiltere kalesinde ciddi tehlikeler yarattılar. İsveçli forvet Stina Blackstenius'un bir şutu direkten dönerken, kaleci Mary Earps yaptığı kritik kurtarışlarla takımını ayakta tutan isimdi. Bu anlar, İngiltere'nin turnuva boyunca karşılaştığı en zorlu testlerden biriydi. Ancak Sarina Wiegman'ın öğrencileri, bu baskıyı kırmayı başardıktan sonra oyunun kontrolünü yavaş yavaş ellerine geçirmeye başladı. ## Mead Kilidi Açıyor, Aslanlar Uyanıyor Dakikalar 34'ü gösterdiğinde, turnuvanın yıldızı haline gelen Beth Mead sahneye çıktı. Sağ kanattan gelişen atakta Lucy Bronze'un ortasında topu kontrol eden Mead, harika bir dönüşle rakibinden sıyrılarak topu İsveç ağlarına gönderdi. Bu gol, sadece skoru değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda Bramall Lane'i dolduran on binlerce taraftarın yarattığı atmosferi bir volkan gibi patlattı ve İsveç'in maç başındaki direncini kıran ilk darbe oldu. Golden sonra özgüveni yerine gelen İngiltere, ilk yarının sonuna kadar oyunu domine etti ve soyunma odasına psikolojik üstünlükle gitti. İkinci yarının başlamasıyla birlikte İngiltere'nin fırtınası daha da şiddetlendi. Maçın 48. dakikasında kullanılan köşe vuruşunda, arka direkte bomboş kalan Lucy Bronze, kusursuz bir kafa vuruşuyla farkı ikiye çıkardı. Bu gol, İsveç'in umutlarını neredeyse tamamen tüketen ve İngiltere'nin final kapısını ardına kadar aralayan goldü. İsveç savunması, İngiltere'nin organize duran top organizasyonu karşısında çaresiz kalmıştı. ## Alessia Russo'nun Akıl Almaz Dokunuşu: Turnuvanın Golü Maçın ve belki de tüm turnuvanın en unutulmaz anı ise 68. dakikada yaşandı. Oyuna sonradan dahil olan ve her maçta enerjisiyle fark yaratan Alessia Russo, adeta bir sihirbaza dönüştü. Ceza sahası içinde kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda ilk vuruşu Hedvig Lindahl tarafından kurtarıldı. Ancak Russo pes etmedi. Kaleye sırtı dönük bir şekilde seken topa kimsenin beklemediği bir şey yaptı: Topuğuyla, kalecinin bacaklarının arasından inanılmaz bir vuruş yaparak topu ağlara gönderdi. Bu sadece bir gol değil, bir sanat eseriydi. Cesaretin, tekniğin ve oyun zekasının birleşimi olan bu gol, İngilizlerin 'Lionesses' (Dişi Aslanlar) lakabını ne kadar hak ettiğini ve Wiegman yönetiminde kazandıkları korkusuz kimliği tüm dünyaya gösterdi. Russo'nun bu estetik golü, sosyal medyada ve spor programlarında haftalarca konuşuldu, FIFA Puskás Yılın Golü ödülüne aday gösterildi ve Euro 2022'nin sembol anlarından biri olarak tarihe geçti. ## Son Noktayı Kirby Koydu Maçın son anlarında bile İngiltere hız kesmedi. 76. dakikada, takımın en tecrübeli isimlerinden Fran Kirby, İsveç savunmasının arkasına sarkarak kalecinin üzerinden yaptığı aşırtma bir vuruşla skoru 4-0'a getirdi. İsveç kalecisi Lindahl'ın elinden kaçırdığı topun ağlarla buluşması, İsveç için acı dolu gecenin son perdesi oldu. Bu golle birlikte İngiltere, Avrupa'nın en iyi takımlarından birine karşı tam anlamıyla bir gövde gösterisi yapmış oldu. Bu tarihi zafer, İngiltere için bir yarı final galibiyetinden çok daha fazlasını ifade ediyordu. Yıllardır büyük turnuvaların yarı finallerinde elenme travmasını yaşayan İngiltere, bu kez şeytanın bacağını kırmıştı. Sarina Wiegman'ın taktik dehası, oyuncularına aşıladığı sarsılmaz özgüven ve takım içindeki uyum, bu başarının temel taşlarıydı. Maç, sadece İngiltere'yi finale taşımakla kalmadı, aynı zamanda ülkede kadın futboluna olan ilgiyi zirveye taşıdı. Bu galibiyetin yarattığı ivmeyle finale çıkan Aslanlar, Wembley'de Almanya'yı yenerek tarihlerindeki ilk büyük uluslararası kupayı kazanacaklardı. İsveç için ise bu mağlubiyet büyük bir hayal kırıklığıydı. Turnuvaya şampiyonluk parolasıyla gelen ve güçlü kadrosuyla dikkat çeken ekip, İngiltere'nin coşkulu ve akıllı oyunu karşısında hiçbir varlık gösteremedi. Bu sonuç, Avrupa kadın futbolundaki güç dengelerinin değiştiğinin de bir işaretiydi. O gece Bramall Lane'de, sadece bir maç kazanılmadı; bir şampiyonun doğuşu ve bir ulusun futbolla yeniden barışmasının destanı yazıldı.

Share this article