Raiola 136 QB Arasında Kaçıncı? İşte Beklentiler
Back to All News
Raiola 136 QB Arasında Kaçıncı? İşte Beklentiler
Spor Yarışması Haberler
4 min read

Raiola 136 QB Arasında Kaçıncı? İşte Beklentiler

Amerikan kolej futbolu dünyası, her sezon olduğu gibi bu yıl da yeni kahramanlarını ve geleceğin yıldızlarını bekliyor. Ancak bazı isimler, daha sahaya adım atmadan omuzlarında devasa bir beklenti yüküyle sezona başlar. Bu isimlerin başında, şüphesiz, Nebraska Cornhuskers'ın birinci sınıf oyun kurucusu (quarterback) Dylan Raiola geliyor. Beş yıldızlı bir lise mezunu olarak kolej sahnesine çıkan Raiola, sadece bir takımı değil, adeta bir eyaletin umutlarını temsil ediyor. Pro Football Focus (PFF) tarafından yapılan son değerlendirmede ülkenin 136 başlangıç oyun kurucusu arasında 59. sırada yer alması, bu beklentilerin ne kadar karmaşık ve çok katmanlı olduğunu gözler önüne seriyor. ## Beklentiler ve Gerçekler Arasındaki Sıralama PFF'nin sıralaması, ilk bakışta Raiola gibi jenerasyonunun en yetenekli oyuncularından biri olarak gösterilen bir isim için hayal kırıklığı gibi görünebilir. Ancak bu sıralamanın ardındaki mantığı anlamak, Amerikan kolej futbolunun dinamiklerini kavramak açısından kritik bir önem taşıyor. PFF, oyuncuları değerlendirirken genellikle kanıtlanmış kolej performansını önceliklendirir. Dylan Raiola ise henüz tek bir kolej maçına dahi çıkmadı. Dolayısıyla, 59. sıra aslında onun lise performansı, potansiyeli ve fiziksel yetenekleri üzerine yapılmış bir tahminden ibaret. Bu, onun yeteneksiz olduğu anlamına gelmiyor; aksine, hiç profesyonel tecrübesi olmayan bir oyuncu için oldukça saygın bir başlangıç noktası. Bu sıralama, Raiola'nın önünde yer alan tecrübeli oyun kurucuların varlığını da kabul ediyor. Georgia'dan Carson Beck, Oregon'dan Dillon Gabriel veya Texas'tan Quinn Ewers gibi isimler, birden fazla sezon boyunca kendilerini en üst düzeyde kanıtlamış oyuncular. Raiola'nın bu isimlerin gerisinde yer alması, onun için bir motivasyon kaynağı olmalı. Sezon ilerledikçe ve Raiola sahadaki performansıyla konuşmaya başladıkça, bu sıralamadaki yerinin hızla yükseleceği konusunda neredeyse tüm otoriteler hemfikir. ## Bir Aile Mirası ve Kurtarıcı Rolü Dylan Raiola'nın hikayesini özel kılan en önemli faktörlerden biri, Nebraska ile olan derin aile bağları. Babası Dominic Raiola, 2000'lerin başında Nebraska'da oynamış, All-American seçilmiş ve okul tarihinin efsanevi pivotlarından (center) biri olarak kabul edilen bir isim. Amcası Donovan Raiola ise şu anda takımın ofansif hat koçluğunu yapıyor. Bu durum, Dylan'ın Nebraska'yı seçme kararını basit bir kolej tercihinin ötesine taşıyor ve onu bir mirasın taşıyıcısı haline getiriyor. Raiola'nın işe alım süreci de başlı başına bir destandı. Başlangıçta Ohio State'e, ardından da son iki yılın ulusal şampiyonu Georgia'ya söz vermişti. Ancak koç Matt Rhule'un vizyonu ve aile bağlarının çekimi, onu rotasını beklenmedik bir şekilde Nebraska'ya çevirmeye itti. Bu karar, on yıldan uzun süredir ulusal çapta başarıya hasret olan ve son olarak 2016'da bir kupa maçına (bowl game) katılan Nebraska taraftarları için bir umut ışığı oldu. Taraftarlar, Raiola'yı sadece yetenekli bir oyun kurucu olarak değil, aynı zamanda programı eski şanlı günlerine döndürecek bir "kurtarıcı" olarak görüyor. Bu, 18 yaşındaki bir gencin omuzları için taşınması oldukça ağır bir yük. ## Matt Rhule Faktörü ve Nebraska'nın Yeniden Doğuş Projesi Nebraska'nın son yıllardaki düşüşü, Amerikan kolej futbolunu takip edenler için bilinen bir gerçek. Scott Frost gibi eski efsane oyuncularının koçluğunda bile istenen başarı bir türlü gelmedi. Ancak Matt Rhule'un takımın başına geçmesiyle birlikte havada bir değişim rüzgarı esmeye başladı. Rhule, daha önce Temple ve Baylor gibi programları dipten alıp zirveye taşımasıyla tanınan, adeta bir "program inşaatçısı". Rhule'un felsefesi, sabır, sıkı çalışma ve kültürel bir temel oluşturma üzerine kurulu. Dylan Raiola'yı takıma katması, bu projenin en önemli ve en görünür adımı oldu. Raiola gibi bir yeteneği Georgia gibi bir devin elinden alabilmek, Rhule'un vizyonunun ve ikna kabiliyetinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Şimdi görev, bu ham potansiyeli işleyerek onu saha içinde liderlik edebilecek bir yıldıza dönüştürmek. Raiola'nın başarısı, aynı zamanda Matt Rhule'un Nebraska projesinin de bir yansıması olacak. ## Sahadaki Potansiyeli ve Big Ten Konferansı'ndaki Yeri Peki, Dylan Raiola'yı bu kadar özel kılan ne? Lise maç kasetlerini izleyen uzmanlar, onun olağanüstü kol gücüne, isabetli paslarına ve cep içerisindeki soğukkanlılığına dikkat çekiyor. Modern bir "pro-style" oyun kurucu olarak tanımlanan Raiola, hem derin bombalar atabilme yeteneğine hem de kısa mesafeli oyunlarda doğru kararları verebilme zekasına sahip. Fiziksel olarak da kolej seviyesine hazır görünüyor. Ancak yetenek her şey değildir. Raiola, bu yıl yeniden yapılanan ve USC, UCLA, Oregon ve Washington gibi devlerin katılımıyla daha da zorlu hale gelen Big Ten Konferansı'nda mücadele edecek. Ohio State, Michigan, Penn State gibi geleneksel güçlerin yanı sıra bu yeni rakiplere karşı bir çaylak olarak sahaya çıkmak, onun için büyük bir test olacak. Sezon boyunca karşılaşacağı savunmalar, lisede karşılaştıklarından çok daha hızlı, güçlü ve karmaşık olacak. Hatalar yapacak, zor anlar yaşayacak ve baskı altında karar verme yeteneği sürekli olarak sınanacak. Onun bu zorluklara nasıl yanıt vereceği, sezonun ve belki de Nebraska'nın kaderini belirleyecek. Sonuç olarak, Dylan Raiola'nın PFF tarafından 59. sırada gösterilmesi, hikayenin sonu değil, sadece başlangıcı. Bu sıralama, mevcut durumu yansıtan bir anlık görüntüden ibaret. Asıl hikaye, Lincoln, Nebraska'daki Memorial Stadyumu'nun çimlerinde, on binlerce umut dolu taraftarın önünde yazılacak. Raiola, omuzlarındaki beklenti yükünü bir motivasyon kaynağına dönüştürüp, adını Nebraska efsaneleri arasına yazdırabilecek mi? Yoksa baskı altında kaybolan sayısız potansiyelden biri mi olacak? Amerikan kolej futbolu dünyası, bu sorunun cevabını merakla bekliyor. Kesin olan bir şey var ki, bu sezon Nebraska Cornhuskers maçları her zamankinden daha fazla ilgiyle takip edilecek.

Share this article